Hayalci Hücreler
Herhangi bir bilim adamının bir konuşmasını dinlediğinizde heyecan duyar mısınız? Bilgiye olan açlık ve görünmeyenin ötesine duyulan merak beni her zaman çok heyecanlandırmıştır. Çünkü insanoğlunun büyük bir kesimi kendi mahallesi ya da milletinden ötesini kavrayamazken cesur bir kesim dünyayı aşıp golf topundan, yani maddeden ötesini merak eder.
Merak etmek için sadece hayal kurmak yeterli. Albert Einstein yola bir şeyler yaratmak için değil merak ettiği için koyulmuştu. Ben görelilik kuramını bulayım demedi, bir ışık topuna ışın topuna binmiş olsaydım dünya bana nasıl görünürdü acaba diyerek çocuk yaşta kafasında kurduğu hayalleri merak etti. Yaptığı tren yolculuklarında tren içerisinde ters yönde giden yolcuların adımlarını merak etti.
Hayal gücü aslında tırtılın kelebeğe dönüşmesidir.
Hayal gücünü tırtılın kelebeğe dönüşme hikâyesi olarak görüyorum. Dünya üzerindeki bazı tırtıllar kelebeğe dönüşüyor. Bu tırtılın farklı bir tür olması ya da farklı bir bölgede yetişmesiyle ilgili bir özellik değil. O tırtılın kelebeğe dönüşüp diğer tırtıllardan ayıran tek özellik bünyesinde diğerlerinden farklı bir hücre oluşturması. Bilim dünyası bu hücreye, adeta insanoğlu için bir mesaj içerir nitelikte ‘’Hayalci hücre’’ ismini koymuş. Yani o tırtıl, bünyesinde hayalci hücre oluşturduğu vakit kelebek olup muhteşem kanatlarıyla kendi golf topunun sınırlarını aşabiliyor.
Hacim olarak başını ve sonunu kavrayamadığımız bu yerde çok küçük bir yer kapladığımız algısıyla yaşamaktayız. Ama hayal gücümüzle golf topunun ötesine geçebiliriz. Hayal gücümüzün ötesinde bir sistemin parçasıyız. Bu öyle bir sistem ki hiçbir şey tek başına bir anlam ifade etmiyor. Her şey yanındakiyle bir anlam kazanıyor ve bu bağ sayesinde bu sistem oluşuyor. Tırtılı oluşturan hücreler olmasaydı hayalci hücrenin var olmasının bir anlamı olmayacaktı.
Var zannettiğimiz Samanyolu galaksisi dünya gezegeni ve insan;
Hepimiz bilim adamı olup insanlığa yardım edemeyiz elbette. Ama düşünün ki üzerinde bulunduğumuz golf topu bir tırtıl ve her birimiz birer hücresiyiz. Kendinizi bu şekilde düşündüğünüz zaman, aslında hacim olarak ne kadar küçük ve önemsiz gibi görünsen de bütünün içerisinde inanılmaz bir değerinin olduğunu anlarsın. Hiçbir hücre birbirini yok etmek ya da yalnızca kendi yaşamını daha rahat sağlamak amacıyla diğer hücrelerle çatışma içine girmez. Çünkü kendi varlığının aslında bu bütün içerisinde önemli ve değerli olduğunun bilincindedir. Bu nedenle bu bütünün varlığı ve yaşamı için çalışır. Ancak mikroskopla görülebilen bu yapılar bazılarımızın kavrayamadığı çoğu şeyi kavramış durumda. Aslında uzaydan da bizler ancak mikroskop gibi bir aletle görülebiliyorken onlardan çok bir farkımız yok.
Yapman gereken tek şey hayal kurmak. İlk önce, kendini bir tırtılın hücresi olarak hayal edebilir ve kelebek olmak için hayalci hücrelerin için çalışabilirsen gözünde golf topu gibi görünen Dünya, sana ait olan kâinat olarak adlandırdığın hologramda bulunan keşfedilmemiş nice yapılar (Manalar) gözünde gerçekten de bir tırtıl gibi görünebilir ve seyrine doyamazsın.
Hadi artık bunu hayal et..!